KURAN DİNLE
ŞİİRLERİM 1
ŞİİRLERİM 2
TAKİPLİ HATİM
TAKİPLİ HATİM 2
TAKİPLİ HATİM 3
HATİM
HAFIZAYI GELİŞTİRME TEKNİKLERİ
ÖĞRENMENİN KURALLARI
İBRETAMİZ
ZİYARETÇİ DEFTERİ
DARB-I MESELLER
NAMAZ SÜRELERİ VİDEO
NAMAZ DUALARI VİDEO
MAHREÇ İLMİ VİDEO
ABDUSSAMET KISA SURELER
NAMAZ SUR.FATİH ÇOL.
ABDUSSAMETİ DİNLE
HATİM İNDİR (abdussamet)
HATİM VADİSİ
SAD EL GAMDİ HAT.
İLHAN TOK
ABDULBASİT ABDUSSAMET
SIDDIK MİNŞEVİ
HALİL HUSARİ
SUDEYSİ VE ŞİRİM
114 HAFIZ
MEDİNE İMAMLARI
ABDULLAH ALİ BASFAR
EBUBEKİR ŞATİRİ
İSMAİL BİÇER HATİM (1-2-3-4-5)
İSMAİL BİÇER(6-7-8-9-10)
İSMAİL BİÇER(11-12-13-14-15)
İSMAİL BİÇER(16-17-18-19-20)
İSMAİL BİÇER(21-22-23-24-25)
İSMAİL BİÇER(26-27-28-29-30)
İLAHİLER
ŞİİRLER 3
ARAPÇA ÖĞRENMENİN TEKNİKLERİ
ARAPÇA ÖĞRENİYORUM 2
ARAPÇA ÖĞRENİYORUM 3
ARAPÇA ÖĞRENİYORUM 4
ALMAN EĞİTİMİNDEN KESİT
DRAMA
OKUMAYI SEVDİRMENİN YOLLARI
YAZAR AHMET HAMDİ TÜRKEŞ'İN YAZILARI
ARAŞTIRMA
UYDUDAN BAK DÜNYAYA
İletisim
Ne Ola!
Sayaç

OKUMAYI SEVDİRMENİN YOLLARI

 

1.     20 yaşından itibaren herkesin beyninde her gün 50 bin civarında sinir hücresi ölür ve yerine yenileri gelmez. Vücudun ölünce, yenilenmeyen tek hücresidir sinir hücresi. Bu ölümler başka bazı faktörlerle de artarsa kaçınılmaz olarak, az veya çok bunama ortaya çıkar. Okumayan kişi, 20’li yaşlarından itibaren sürekli ölen sinir hücreleri ile bunamaya doğru yol alır. Düzenli okuyan kimselerse başka bir organik sebep yoksa bundan kurtulma şansını elde eder. Çünkü okumak beyin hücrelerini korur. Böylece kur’anın daha ilk kelimesi ile bir mucize olduğu görülüyor.

2.     Bilgiden yararlanmak için gerekli olan zihinsel faaliyetlerimiz oryantasyon, idrak,hafıza, dikkat, muhakeme, zeka, duygulanım ve irade başlıkları altında toplanır. Bu melekeler ise bilginin yardımım ve aydınlatması ile amaca uygun olarak çalışırlar.

3.     İnsanoğlunun en büyük düşmanının cehalet olduğuna adliye koridorlarının doluluğu ve sokakların azgınlığı şahittir.

4.     Öğrenmeyi uygulama ve desteklemeden bilgiden yarar sağlamak mümkün olmaz.

5.     İbn-i Sina (980-1037) diyor ki; geceleri hep okumak ve yazmakla meşgul oldum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şeyler içerek açılıyor, yeniden çalışmaya koyuluyordum.

6.     İbn-i Teymiye,(1147-1224) ilminin çoğunu uykudan ayırdığı zamanlarda kazanmıştı. Kitap okumaya başlayacağı zaman saçlarını bir çiviye bağlar, öylece kitap okur, uykusu geldiğinde ise, çiviye bağlı olan saçları  onun uyumasına mani olurdu.

7.     Fahruddin-i Razi,(1149-1209) misli bulunmayan meşhur müfessir, çok defa sofraya oturduğunda bir yandan yemeğini alır, öbür yandan kitap okurdu. Evinde mescide giderken bineğinin sırtında 300 talebesine ders verdiği anlatılır. Sadece tefsire dayalı yazdığı eserler 20 bin sayfayı aşkındır.

8.     Mevlana Celalettin- Rumi (1207-1293) gece gündü okuyor, öğreniyor, ilim dağarcığını her gün biraz daha dolduruyordu.

9.     Fatih Sultan Mehmet Han da (1431-1461) en çok okuyan devlet büyüklerindendi. 

10.                       Yavuz  Sultan Selim Han (1370-1520) O kadar çok okurdu ki çoğu geceler bu durum sabahlara kadar sürer, gözleri kan çanağına dönerdi. Günde sekiz saat okurdu. Mısır seferine giderken üç katır yükü kitap götürmüştü.

11.                       Katıp Çelebi (1608-1657) diyor ki; mumlar tükenir, güneş doğar, ben hala okurdum. Gözüme uyku girmezdi.

12.                       İsmail Hakkı Bursevi (1652-1715) Bu zat mum ışığında 161 eser yazmıştı. Avrupalılar bu eserler bir ömre değil, beş ömre sığmaz. Bu kitaplar 300 yılda yazılmaz derlerdi.

13.                       Ahmet Mithat Efendinin (1844-1912) Okumaya olan düşkülüğü onu ayaklı kütüphane ve Türk milletinin hace-i evveli yapmış ve 226 kitap yazmıştı.

14.                       Ömrer Nasuhi Bilmen (1884-1972) Bu meşhur İslam alimi ve müfessiri diyor ki; küçük yaşlarımda elime geçen eserleri bir gecede okuyup, bitirdim. Gözlerim kan çanağına döner, sihhatim bozulurdu.

15.                       Ebu Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (1888-1959) Zamanın boşa geçirmemek hususunda iradesini o derece zorlardı ki, burnundan okuduğu sayfalar üzerine kan damladığı olurdu. Uykusunun kaçması ve okumaya devam edebilmesi için her gün çok fazla miktarda kahve içerdi. Bazen geceleri eline bir parça kar alır, sıkarak boynuna yerleştirir, karın yavaş yavaş erimesi sonucu sırtıntan aşağı inen soğuk su ile uyanık kalmaya çalışır, okumaya devam ederdi.

16.                       Or.Prof. Hilmi Ziya Ülken (1901-1974) Okurken uyumamak için ayaklarını su dolu bir kaba sokar sabaha kadar okurdu.

17.                       Seyyid Kutup (1906-1966) Ortalama günde 10 saat okurdu. Kendi ifadesiyle bu satırların sahibi ömrünün 40 senesin okumakla geçiren bir insandır derdi.

18.                       İmam-ı Maliki (711-795) Tuvalette geçen zamanına acıdığı için üç günde bir defi hacet edecek şekilde az  yerdi. Yeme içme uyku ihtiyacı olmasaydı da bütün zamanımızı ilimle ve ibadetle geçirseydik derdi.

19.                       Batı dünyasında kitap, bir insanın ihtiyaç, listesinde 18. sırada yer alırken Türkiye’de bu sıra 222’yi gösteriyor. Almanya’da her 1000 kişiye 1200 kitap; yani bir kişiye 1,2 kitap düşüyor.  Japonya’da 1000 kişiye 1100 kitap, kişi başına yılda ortalama 1,1 kitap düşüyor. Türkiye’de ise her 1000 kişiye sadece 7 kitap düşüyor. İşte felaketin dehşet  veren boyutu. Allah’ın ‘oku’ emrini (genel manada) kimin uyguladığı açıkça görülüyor. Başkalarının nasıl ileride, bizim ise neden geride kaldığımız belli!

20.                       ABD’de kişi başına bir yılda düşen kağıt miktarı 390 kg. Avrupa’da kişi başına 90 kg., Türkiye’de 20 kg’dır. ABD’de bir yılda 72.500 çeşit kitap basılmakta. Almaya’da 49.000 Türkiye’de ise devlet yayınları dahil bu rakam sadece 7000 cıvarındadır. Dünya genelinde ise, 1991 yılında kitap için kişi başına en fazla para harcayan ülke, 73 dolarla Almanya gösterilirken, Türkiye bu konuda sıralamaya dahi girememiştir.

21.                       Türkiye’de bir yılda  yapılan ilmi araştırma sayısı 368 iken, Japonya’da 23.630, ABD’de 204.632, Almanya’da 26.168’dir.

22.                       Kumarbaz milletler sıralamasında Türkiye ikinci sırada, israfta dünya birincisi, alkolde dünya üçüncüsü, sigarada dünya dördüncüsü.

23.                       Türkiye’de 95 kişiye bir kahvehane düşerken, 65.000 kişiye bir kütüphane düşüyor.

24.                       Hz. Ali; ‘Belimi iki tip insan kırmıştır; ilmiyle amil olmayan alim, ibadete dalan cahil. Çünkü cahil halkı ibadetiyle aldatır, alim de ibadetsizliği ile.

25.                       Okumamaktan sakın! Çünkü insan muhakkak azar.

26.                       Hz. Ali; ‘İçinde düşünme olmayan okumanın Hayrı yoktur.’ Buyuruyor.

27.                       Okuma bilmeyenler de dahil, okuma-yazma bilmiyorum mazaretini ortaya süremez, çünkü o güzel insan okuma bilmiyordu ama oku emrini aldı.

28.                       Ebeveynin çocuğa kötü konuşmaları, kötü, sert davranmaları onlarda dehşet ve panik yapar; güvenliği, korunmayı, sevgiyi kaybetme endişesi yaşar.

29.                       Okuma, bilgi ve eğitim beyni koruyor. Vücuttaki bir çok organ, anne karnında son şeklini almış olmasına rağmen beynin organik ve fonksiyonel gelişimi doğumdan sonra da devam eder. Buna bağlı olarak da zeka hızlı bir ilerleme gösterir. Bu hızlı gelişme 13-15 yaşına gelinceye kadar aynı şekilde sürer. 18  yaşına kadar zeka gelişimi yavaş da olsa sürer. Bu yaştan sonra ise 20’li yaşların başına kadar aynı kalır. 20-25 yaşlarından sonra da,  sinir hücrelerinin her gün bir miktar ölerek kaybıyla birlikte zekada gerileme başlar. Kişi 80 yaşına gelmiş ve hala bunamamışsa zeka yaşı 12 yaşındaki seviyeye kadar inmiştir. Yetişkin ve yaşlı insan, aradaki bu açığı tecrübe ve bilgisiyle kapatır.

30.                       Normal şartlarda hemen her insanda, 20 yaşından sonra sinir hücresi kaybı başlar, günde ortalama 50 bin sinir hücresi yok olur. Bu kayıp yaş ilerledikçe artar ve 60 yaşlarından sonra günde tahminen 100 bin sinir hücresi ölür. Buna bağlı olarak da beyin ağırlığı azalır.

31.                       Ya kullan, ya kaybet. Beyin öyle kıymetli ve nazik organ ki, kendisine değer verilmediğini görürse küsüp gider. Kadrini, kıymetini bilmeyen, onu yerli yerince kullanmayanlardan uzaklaşır, ya da bir başka ifadeyle geri alınır. Bir bebeğin doğumundan kısa bir süre sonra beynin çeşitli bölgelerindeki nöronların nihai sayısı ve bağlantıları ‘ya kullan ya kaybet’ ilkesine göre belirlenir. Bir örnek vermek gerekirse, yeni doğan bir hayvanın bir gözü, birkaç hafta boyunca kapalı tutulursa, görsel korteksteki hücre katmanları dejenere olur ve o göz hayatı boyunca ya kısmen ya da tamamen kör olur. Kullanma beyni koruyor. Okuma ve öğrenme ise sinir sistemini en geniş çapta çalıştıran ve koruyan bir eylem olarak karşımıza çıkıyor.

32.                       Düşünce bilgisiz, bilgi ise okumasız olmuyorsa okumayanın aklı eksik olacak, aklı eksik olanın da kalbi sıkıntıya girecek demektir. Ancak okumaktan maksat okunan şeyin üzerinde düşünmek  ve anlamak olmalıdır. Aksi halde ‘okumak’ fiilinden arzu edilen mental ve psikolojik kazanç elde edilemez. Okuma, anlama ve anladığını ifade etme ile birlikte olduğunda beyinde en geniş alanları çalıştıran büyük bir aktivite oluşturur.

33.                       Şimdi okuma ile ilgili maddelere gelelim. Televizyon okuma saatlerinden çalıyor. Batının gelişmiş ülkelerinde, belirlenmiş günlük ihtiyaç listesinde kitap okuma 18. sıradayken, ülkemizde 235. sıradadır. (Kültür bakanına sunulan bir rapor)

34.                       Adamın birine sormuşlar, ‘Boş vakitlerinde ne yaparsın?’ Ciddiyetle cevap vermiş: ‘ Uyurum’ Aaa!’ demişler. ‘Ne ayıp!’ Adam devam etmiş: ‘Uyurum, çünkü kitap okumak, benim sadece boş zamanlara atılacak kadar önemsiz bir iş değildir.’

35.                       Okuma alışkanlığının kazanılmasında en etkili faktör aile ortamıdır. Çocuk toplumsal bir özne haline getirilmemiştir.

36.                       Okumadan da başarılı olunabileceğine dair yanlış kanaat; kitap okuma angarya olarak görülmüştür.

37.                       Kitap okuyanlar genelde kınanmaktadır.

38.                       Şimdiye kadar okudun da ne oldu? Eve gelen misafirler  “ Bu kadar kitabı ne yapacaksın?” demeleri

39.                       Kişinin tembelliğinden ve irade zayıflığından kaynaklanan sebepler,

40.                       Okuma karın doyurmuyor ki... zihniyeti

41.                       Sigara için para var, kitap için para yok. Kitap sigaradan çok pahalı.

42.                       Ekranda okuma hoşa gitmemektedir. İnternetten okuma oldukça itici ve gözleri yorucu.

43.                       Yaşım bilmem kaç, bizden geçti. Yanlış anlayışına kapılmak. İlim öğrenmenin cinsiyeti ve emekliliği yoktur.

44.                       Okumak yemek, içmek ve uyku kadar ihtiyaç hissedilmeli.

45.                       Okumak için size en kolay gelen yerden başlayın.Örneğin, Bediüzzaman Hazretleri, köylülerden her gün kitabın kapağını açıp kapatma sözü almış ve onlara açıp kapatırken zamanla, ‘İçinde ne varmış, bir bakalım.’ Diyerek okumaya başlamışlar.

46.                       Eğer diğer kitapları okuyamıyorsanız, başlangıçta iyi yazılmış macera romanları, ardından klasikler okuma zevki kazandırabilir.

47.                       Yolda yürürken geçirdiğiniz zamanları, başka bir şey yapma durumunda olmadığınız için, az da olsa okuyarak, okumaya alışmada bir basamak olarak kullanılabilir.

48.                       Toplu taşıma araçlarında okumak

49.                       Yolculukta yanınıza kitap alınız. Harita ve atlas karıştırmak, gideceğiniz yerlerle ilgili rehber kitaplar okuyunuz.

50.                       Parkta, piknikte, yeşillikler arasında okumak

51.                       Durakta beklerken, elektrik ve su faturalarını yatırmayı beklerken, doktor bekleme salonunda, Yemek beklerken kitap okumak zor gelmeyecektir. Sofrayı beklerken...

52.                       Sofrada yemek yerken, yalnızken sofrada okunabilir

53.                       Gerginleştiğiniz veya depresyona  girdiğiniz zamanlarda ....

54.                       Ailenizle her gün 5-10 dk. Okuma yapılabilir. Ya da çocuk okur, siz dinlersiniz.

55.                       Günde 15 dk. Az uyusak da kitap okusak ne kaybederiz?

56.                       Uykusuzluk problemi çektiğinizde

57.                       Bilgisayarınızın ekranına ‘Bu gün ne okudun?’ Benzeri sözleri evde veya işyerinde en çok göreceğiniz yerlere koyabilir, hatta cep telefonunuza yazabilir veya söyletebilirsiniz.

58.                       Sadece okulda okuyan cahil kalır.

59.                       1 Saat okuyamıyorsanız 1 dakikaya kadar indirebilirsiniz.

60.                       İnadı olumlu yönde kullanın

61.                       Okuma alışkanlığı kazanmış  olanlarla birlikte olun.

62.                       Arkadaş ve dostlarınıza kitap hediye edin.

63.                       Okulda okuduklarıyla  yetinenler, yalnız mürebbiyeleriyle konuşabilen çocuklara benzer.

64.                       Okuduklarınızdan hoşunuza giden yerleri başkalarına okuyun

65.                       Okumak için özel bir zaman ve mekan aramayın

66.                       Evde en çok göze çarpan yerlere kitap koyun

67.                       Okumak istediğiniz kitabı üstünüzde gezdirin

68.                       Kitap üzerinde işaretler koymak, not almak

69.                       El altında sözlük bulundurmak

70.                       Altın saatleri belirleyip o vakitlerde okumak

71.                       Hatırlamaya değer bulduğunuz sözlerin altını çiz, not al, tekrar et, renkli kalemle çiz, birisine anlat

72.                       Okuma sırasında aklınıza gelen, sizi meşgul eden şeyi, halledin sonra okumaya dönün.

73.                       Uyku geldiğinde yüzü yıkamak gibi uyku kaçırıcı şeyler yapmak lazım.

74.                       Okurken dikkat dağıtacak ortamdan uzak durun

75.                       Bir kitabı belirli bir sürede bitirmek için kendinize söz vererek mecbur edin

76.                       Aile fertlerine birlikte okuma saati teklif edin.

77.                       Dikkat artırıcı çalışmalar yapın

78.                       Kendinize ödev verin

79.                       Tenüffüslerde kitap okuyun

80.                       Uykunuzdan çalın

ÇOCUĞA OKUMAYI SEVDİRMEK İÇİN AİLENİN YAPACAKLARI

1.     Kitapları çocuklara her zenginliğin kaynağı olarak anlatın

2.     Sadece bilgi yüklü düşündüren değil eğlenceli ve heyecanlı yönlerini de vurgulayın. Başkalarına da söyletin

3.     Kitaptan zevk alması, heyecanlanması, meraklanması gerektiğini unutmadan okuyun ve okutun.

4.     Çocuğun okuyacağı ilk kitap ve ilk intibalar çok önemlidir.

5.     Güzel örnek olmak

6.     Her sabah gazeteye en azından bir göz atıyor musunuz?

7.     Elinize daha çok kitap mı, yoksa TV’nin kumandasını mı alıyorsunuz?

8.     Alışveriş yaparken kitapçılara da uğruyor musunuz?

9.     Kitapçılara sık sık gidiyor musunuz?

10.                       Abone olduğunuz dergi var mı?

11.                       Yatağınıza yerleşip ya da bir köşeye kurulup keyifle kitap okumayı sever misiniz?

12.                       Dostlarınıza hediye olarak kitap alıyor musunuz?

13.                       Çocuklara çevrenizde okuma konusunda güzel örnek olacak insanları gösterin; öyle insanlarla yakın ilişki kurun. Çocukların dikkatlerini güzel örneklere çekin; onlara büyük insanların hayatlarını okuyun, okutun, anlatın.

14.                       Yeri geldikçe hayatta okumanın çocuklar, büyükler, ülke ve insanlık için önemi konusunda onlarla sohbet edin.Basitleştirmeye çalışarak örnek verin; kendilerinden örnekler isteyin.

15.                       Okumanın kolay ve zevki yönleri gösterilmeli. Takdirlerinizi belirtiniz, arkasından okudukları hakkında görüşlerini istememiz, hem teşvik edici, hem de yetiştirici olur.

16.                       Her konuşmayı kitap okumaya bağlayarak onu bırakmayın. Aşırı derecede yüklenmeyin, çocuk olduğunu asla unutmayın, çocukluğunuzu hatırlayın.

17.                       Kitabı sevdirmenin  en sağlıklı yolu okumayı ilgilerine hitap ederek sevdirmek

18.                       Kitap oku demekle çocuk okumaz.

19.                       Bir anne’ ütülerim konusunda bana yardımcı olur musun?’ diyerek Çocuğun bana nasıl yardım edeceğini sormasını sağlıyorum.Sonra ben ütü  yaparken o da kitap okuyor bana. Okurken de teşvik ediyorum. Sonunda kucaklayıp öpüyorum. Bunu bulaşık yıkarken de yapıyorum.

20.                       Sevdiği konuları tespit ederek o yönde kitap almak. Kitabın getirilerini anlatın.

21.                       Onu anlamaya çalışın dünyasına girin

22.                       Kitap okuyan ve okumayan çocuğun farkını ortaya koyun. Okuyan daha zeki olur, daha başarılı olur, düşünce bilgi ile gelişir. Bilginin desteklemediği düşünce  yetersiz ve yüzeyseldir.

23.                       Okuyan ve okumayanların farkları anlattırılabilir. Senaryolar kurdurulabilir.

24.                       Okumanın önünde engeller nelerdir? Çocuklara anlattırılabilir.

25.                       Anne baba okuyor, çocuk okumuyorsa, aralarında şöyle bir konuşma geçebilir: ‘Ne güzel kitap! Şu bölümü çok hoşuma gitti! Yazarı da filanmış! Böylece çocuk da merak edip, özenip okuyabilirler.

26.                       Çocuklar, okudukları kitap ya da gazetelerden seçtiklerini getirip size gösterdiklerinde, seçtiklerine samimi olarak özel önem vermek, okumayı sevdirmede büyük fırsattır.

27.                       Soru sordukları zamanlar, çocukların dinlemeye, düşünmeye en hazır oldukları zamanlardır.

28.                       Çocuk okuduklarını aynen kabul etmeye hazır anlayış içinde değil, düşünce ve araştırma süzgecinden geçiren bir anlayışla okumaya teşvik edin.

29.                       Okurken bir şeyler bulup çıkarmak için uygulamalı örnekler vermek gerekir.

30.                       Sohbet ya da okuma sırasında bazen çocuğa ‘Yavrum, sözlükte şu kelimenin anlamına bakar mısınız? Diyerek sözlüğe, ‘Nasıl yazıldığına bakar mısın?’ diyerek imla kılavuzuna, bazen de ansiklopediye veya başka kaynaklara yönlendirebilirsiniz.

31.                       Yeri geldiğinde bazı atasözü, vecize ve deyimlere ve anlamlarına, eğer varsa bunların hikayelerine kitaplardan bakmalarını istemek ve bunları kullandığınızda, zaman zaman anlamaları üzerinde kısa da olsa durmak gerek.

32.                       Çocuktan, kendisinin, yakınlarının ve bazı ünlülerin isimlerinin manasını sözlükten bakmasını ve okumasını isteyebilirsiniz.

33.                       Çocuğun okumasını takdir, teşvik edin; asla okuyuşuyla alay etmeyin, ettirmeyin.

34.                       Bu gün, bu hafta hangi kitabı okumak istiyorsun yavrucuğum? Diyerek az bile okusa iltifat edin, okumamışsa hoşgörüyle yaklaşıp gayrete getirmeye çalışın.

35.                       Çocuğun iyi ve güzel taraflarını ortaya koyun, yerine göre ‘Bir de şunu yapsan daha güzel olacak’ diyerek, okumanın önemi üzerinde durun.

36.                       İş yaparken ‘Bana kitap okur musun?’ deyin.

37.                       Ders dışında çok az da olsa düzenli okumalarını sağlayın, ona kuvvet vermeniz için sizler de ona kitap okuyun.

38.                       Çocuklara harçlıklarının bir kısmını kitaplara harcamak için teşvik etmenin ayrı bir önemi vardır.

39.                       Dersi ihmal etmemek kaydıyla kitap okumaya izin verilmeli, roman,hikaye, gazete, dergi gibi yayınları okumaya teşvik etmeli.

40.                       Gazete alıp çocuğa okutup dinlemeli, sorular sorarak, anlatmasına fırsat vermeli

41.                       Çocuğa fark ettirmeden, onu okumaya yönlendirecek kısa yazılar bulup okutun ve görüş alışverişinde bulunun.

42.                       Anne baba ve öğretmen, güler yüzlü olmakla beraber, yerinde tatlı-sert ağırlığını ve otoritesini de hissettirmelidir.

43.                       Çocuklarınızla kendi sınıf kitaplıklarına zaman zaman kitap göndermek, bu konuda ona inisiyatif vermek, çocuğa kitabın önemini hissettirmek ve benimsetmede etkili bir yoldur.

44.                       Öğretmenle diyaloğa geçin. Okuma saatleri oluşturmasına yardımcı olun.

45.                       Çocuğa okumayı sevdirmenin, ne tek başına annenin, ne de tek başına babanın görevidir. Anne-baba ve öğretmenin işbirliğiyle gerçekleşir.

46.                       Fırsat araştıran bir istek fitilini ateşleyin, ortamı hazırlayın.

47.                       Tam seviyesine uygun kitaplar seçin. Ne hafif ne de ağır olmalı. Ağır kitaplar nefret oluşturabilir.

48.                       Hamilelikte 6. veya 7. aydan itibaren  dış dünyayı işitebilir. Bebeğe huzur veren şeyler okunabilir.

49.                       3 aylıkken çocuk kitaplarla tanıştırılmalıdır.

50.                       Çocukların kitaba ilgileri, konuşmadan önce başlamaktadır.Anne çocuğun başucunda boş sayfaları çevirerek bir şeyler anlatır ve bunu her gün tekrar eder. Çocuk 2  yaşına geldiğinde kitabı sever. O da sayfaları çevirerek kendi kendine konuşur. 6. aydan 3 yaşına kadar çocuğa, sağlam karton, bez veya plastikten kitaplar alınmalı. Bu kitaplarda az  yazı bol resim olmalı.Başlangıçta resimlerin ismini söylemek yeterli olacaktır.Dana sonra resmin şekli, rengi ve diğer özellikleriyle ilgili açıklamalar yapılabilir.Böylece çocuk, farklılıkları görmeyi öğrenecektir. Çocuğun, kitaba serbestçe bakmasına izin verilmelidir. Ardından kitaptaki metin okunmalıdır.

51.                       Okul öncesi çocuklar için kitap oyuncakla beraber düşünülmeli, oyuncak alırken yanında kitap da alınmalı

52.                       Uzmanlar, 2-6 yaş arasında aile ortamında kitapla tanışan çocukların, kitabı ve okumayı kolaylıkla hayatlarının bir parçası haline getirdiğini belirtiyor.

53.                       Çocuğun okumaya başladığı günü bayrama, şölene dönüştürün.Okumaya yeni başlayan çocuk için, önceleri az  yazılı, bol resimli,renkli kitapları tercih edin.

54.                       İlköğretimin ilk yıllarında dizi kitapları, peygamber sevgisini konu edinen kitapları okutmak gerekir.

55.                       7-8 yaş dönemi, basit halk masallarından, gerçek veya hayal üstüne kurulmuş doğa kitaplarından, kişilik verilmiş makinelere ait hikayelerden, basit şiirlerden zevk alırlar. İnsan  hayatını anlatan kitaplar, gezi ve macera kitapları ilgilerini çeker. Resimli romanlar meraklıdır.

56.                       Okuyacağı kitabı kitapçılara, kütüphaneye götürün kendi seçsin. Kendi seçtiği kitabı okuma isteği daha fazladır.

57.                       9-10 yaş hayal gücünün en gelişmiş olduğu dönemdir..klasik fakat uzun masalları okurlar.Basit makinelerin çalışmalarını açıklayan, fabllar, doğayla ilgili hikayeler ve şiirler okutulabilir.

58.                       11-13 yaş kız ve erkek çocuklarda okuma eğiliminin arttığı, okuma arzusunun dorukta olduğu yaşlardır. Ellerine ne geçerse tarih, biyografi, hayvan hikayeleri, efsaneler, doğa ve fen konularında okurlar. Ayrıca gülmek için de okurlar. Çizgi roman da bu dönemde en çok okunan bir türdür.

59.                       13-14 yaş döneminde çocuklar, örnek alacakları kahramanları ararlar. Bu bakımında en yararlı eser türü, biyografidir. Erkek çocuklar sporun yanında fen kitaplarını (taşıtların, iletişim araçlarının, bilgisayarların nasıl yapılıp, nasıl çalıştığı gibi) ilgi duyarlar. Macera romanları, sporla ilgili dergiler okurlar. Kız çocukları ise romantik eserleri, meslek hikayelerini ve dedektif romanlarını severler.

60.                       Okuma alışkanlığının kazanılmasında en uygun dönem, çocukluk dönemi olmakla beraber ‘Çocuğa belli bir yaşa kadar ne verirsen o ...’ yaklaşımı yanlıştır.

61.                       Çocukları kitap dünyasına sokarken onların temel ruhi ihtiyaçlarını göz önünde bulundurulmalıdır. Temel ihtiyaçlar; güven ihtiyacı, (maddi, akli ve sevme sevilme), başarmak ihtiyacı, oyun ve değişiklik iytiyacı ve estetik olmak üzere gruplandırılabilir.

62.                       Çocukken okunanlar derin izler bırakır, iyimserlik, ümit ve düşünce  vermeli, sıkmadan çok yönlü düşündürmelidir.

63.                       İlgi odağımız şarkıcı ve sporcudan çok yazar, şair, kültür ve sanat adamına ilgi gösterirsek, doğal olarak çocuğumuz bunda etkilenir.

64.                       Çocuğa, evde oturup rahatça kitap okuyabileceği, sakin, aydınlık ve havadar bir ortam hazırlayın; fakat bu, hayatta her zaman mümkün olamayacağından, hemen her şartta kitap okumaya alıştırın.

65.                       Plan hazırlayarak günde, haftada, ayda şu kadar kitap okuyacağım gibi hedefler koyun.

66.                       Çeşitli okuma malzemeleri oluşturun. Özellikle çocuk odasında duvara asılacak bir ülke haritası, fiziki, siyasi, coğrafi  haritalar, dünya haritası, yer küre çok faydalı olur.

67.                       Kitapları sadece kütüphanede bulundurmayın. Televizyon üstüne,  en gözde yerlere koyun.

68.                       Anneler, çocukların aklından tutacakken ellerinden tutarlar. Sizin yazacağını mektup, kart, e mailleri çocuğunuza yazdırınız.

69.                       Çocuklar sizleri kitap okurken sık sık görsün. Kitap okunan bir çevrede çocuğunun  yaşamasına imkanlar hazırlayın, gerekirse böyle bir çevreye göçünüz.

70.                       Kitap okumayı seven ailelerle, yakın uzak demeden, temas halinde olun.

71.                       Çocuğunuzu ulaşabileceğiniz, samimi, güleryüzlü,  yazarlarla tanıştırın, görüştürün.

72.                       Günülsüz it, gözsüz kör enik doğurur, kitabı eline değil gönüle vermenin usulünü bilin.

73.                       Komşunuzun kitaplı olmasına dikkat edin.

74.                       Komşu kadınlar bir araya gelerek kitap okusun, çocuklar bunları görsün, onlar da dinleyici olsun.

75.                       Evde veya bulunduğunuz ortamda kitap sohbetleri yapın, bırakın dedikoduyu.

76.                       E maillerle, telefonla arkada ve akrabalara okuduğu kitapları sorarak çocuğunuzun ilgisini çekerek okumaya yönlendirin.

77.                       Onlara arkadaş arayın. Çocuk çocuktan çok etkilenir.Okumayı seven, çalışkan, terbiyeli çocuk ve gençlerle arkadaşlık kurabilmeleri için yardımcı olun, öyle arkadaşlıkları destekleyin.

78.                       Arkadaşlarının ve başkalarının ‘Bu çok güzel bir kitap!Şu kitabı mutlaka okumalısın! Türü hararetli tavsiyeleri, çocuklarınız üzerinde sizin aynı yöndeki tavsiyelerinizden daha etkileyici olur.

79.                       Evladınızı, arkadaşlarına güzel kitaplar vermesi, hediye etmesi ve tavsiye etmesi teşvik edebilirsiniz.

80.                       İlgilerini çekecek bir okuma yapacağınız zaman kendilerini de dinlemeye davet edin.

81.                       Aile içinde okumanın önemi üzerinde sohbetler yapın.

82.                       Çocuğunuza her gün yüksek sesle kitap okuyun.

83.                       Anlayabilecekleri kitapları okuyun.

84.                       Okunanlar üzerine görüşlerini sorun, düşünmeye yönlendirin. Anlattıklarını ilgiyle ve sabırla dinleyin.

85.                       Hikaye ve masal okurken ses tonunuza dikkat edin.

86.                       Yer yer, ‘Sonra ne olmuş dersi?’ diyerek çocuğun olayların içine girmesini sağlayın

87.                       Okurken bazen heyecanlı bir yerde durup merakı artırabilirsiniz.

88.                       Çocuğunuz okumayı öğrendiğinde de ona kitap okumaya devam edin.

89.                       Çocuğunuza zaman zaman seviyesini biraz zorlayan yazılar okuyun.

90.                       Anne ve baba olarak, çocuğunuzu kollarınıza alıp ona hikayeler, masallar, şiirler okuyabilirsiniz.

91.                       Çocuklarınıza okumaktan çok onlara okutup dinleyin

92.                       Çocuğun topluluğa, büyüklere kitap okumasının çocuk üzerinde büyüsü ve geliştirici etkisi büyüktür.

93.                       Okuma sırasında yaptığı küçük hatalar göz ardı edilmeli, yazını sonunda düzeltilmeli, çocuğun okuma akışı bozulmamalı ve okuma tadını almalı.

94.                       Okumaya başlamadan  önce, çocuğa kitabın geneli (kitabın adı, yazarı, yayınevi, yerine göre önsözü, arka kapak yazısı...) hakkında seviyesine göre ve kitaba ilgisini çekecek şekilde bilgi verin ya da bilgi isteyin. Çok küçükse resimlerle konun içeriği tahmin ettirin. Kitaptaki resimler, hikayedeki kahramanlar, karakterlerin resimlerini gösterip isimlerini ve ne yaptıklarını sorabilirsiniz.

95.                       Monoton bir okuma süreci değil; canlı, aktif, düşünen, örneklendiren bir okuma süreci olmalı.

96.                       Okuma sırasında soracağınız sorular evet ve hayır cinsinden olmasın. Fikir beyan etmeye, düşüncesini anlatmaya yönelik olsun.

97.                       Kelimin anlamını cümlenin gelişinden çıkarmaya teşvik edin.

98.                       Okurken ya da dinlerken, isteksizliklerini hissettiğinizde okumayı uygun bir  yerde, tatlı bir şekilde kesin

99.                       Çocuğunuza yatmadan önce kitaba alıştırın. Yatma Saati verin. O vakit geldiğinde 15 dk. Uzatın, geç yatmasına 15 dk müsaade edin.

100.                  Örnek mesejlar verin.

101.                  Okumayı sevmeyen insanlar da fıkra okumayı ve dinlemeyi severler. Öyleyse çocuklarımızı, anlatacağınız ve onlara okutup dinleyeceğimiz fıkralar ve mizah yazılarla da kitaplar dünyasına götürebiliriz.

102.                  Araştırmalar, çizgi roman okuyan çocukların büyüdüklerinde de okumayı sevdiklerini ortaya koyar.

103.                  Evde, her şeyden evvel, mümkün olduğu kadar iyi bir kütüphane olmalı

104.                  Herkesin kitap ve dergi alıp koyduğu hareketli bir kütüphane bulunması, kitapların büyülü dünyasına çekebilir çocuğu.

105.                  Kitap ve dergileri okumak yada çocuklarımıza okutup dinlemek istediğimizde, kendimiz alabileceğimiz  halde, çoğunlukla çocuklarımızdan istemeliyiz ki, kitaplarla kaynaşsınlar.

106.                  Kütüphane önünde veya yanında oturup kitap okuyacak bir yer olursa çok daha güzel olur.

107.                  Çocuğun karıştırabileceği bir kütüphane olsun.

108.                  Harçlığı biraz fazla vererek kitaplığına kitap alıp koymaya alışsın.

109.                  Özel kitaplığı olursa daha iyi olur.

110.                  Kitaplığın alt tarafına da oyuncaklarını koymaya ve oynayabileceği bir yer olsun.

111.                  Bir kütüphaneye üye olmasını sağlayınız.

112.                  Eve giren dergi ve gazeteyi kesmeyin, ‘Demek ki, okumak o kadar da önemli değilmiş’ düşüncesine kapılmasın.

113.                  Bir dergi veya gazeteye kendisini abone edin, veya arkadaşlarıyla gitsin olsun.

114.                  Çocuklarınıza bayram ve diğer günlerde dergi aboneliği hediye edebilirsiniz.

115.                  Akşamları bir <Bir okuma saati> osun . Bunu her akşam  yapamıyorsanız iki üç akşamda bir yahut haftada bir akşam yapın. Okuma saatlerinde, herkes eline bir kitap alıp bir tarafa çekilir, okumayı bilmeyen küçükler de resimli kitaplara bakarlar.

116.                  Okuma saatinin son 10 dk.sında herkes okudukları hakkında bilgi verebilir.

117.                  Çocuğunuza belle bir zaman zarfında okuma hedefi konulabilir. Mesela birinci dönem sonuna kadar 1000 sayfa okumak.

118.                  Şiir, tekerleme söyleyip tekrar etmeleri istenebilir.

119.                  Çocuklar güzel sözleri toplamaları ve bunlar tasnif ettirilebilir.

120.                  Okuduğu kitapların listesini çıkarması, kitaplığında en güzel yere asması.

121.                  Seçme şiirleri ezberlenmesi ve akşamları aile önünde sergilenmesi

122.                  Yüksek sesle şiir okuma çalışmaları yaptırın. Ezberlediği şiirleri topluluk önünde okutun.

123.                  Misafirlikte veya misafir geldiğinde çocuklara şiir okutun.

124.                  Bazı seçme yazılar çocuk tarafından okunup kaydedilir. Sonra birlikte dinlenir veya izlenir.

125.                  Bir defa bakıp da baktıktan sonra, bakmadan söylenen kelime sayısını artırma egzersizleri.

126.                  Çocukların, aile önüne çıkıp herhangi bir konuda hazırlıksız konuşmalar yapması, konuşma ve anlatım gücünü, okumaya ilgisini artırır.

127.                  Düşünmeyi, fikir üretmeyi ve fikir beyan etmeyi seven çocuk okumayı da sever

128.                  Çocuğa bir konu verilir.Çeşitli kaynaklardan faydalanarak ve kendi değerlendirmesini de katarak hazırlanıp aile önünde, ayakta, bir konuşmacı gibi anlatması istenir. Arkasından önce aile fertleri konuşmacıya sorular sorar, sonra da dinleyicilere. Konuşmayı, kaynaklarını da belirterek, yazması  istenebilir.

129.                  Her gün bir tane günün yazısı seçilir. Günün en uygun saatinde okunur aileye. Üzerinde görüşler belirtilir.

130.                  Aile fertlerinin her gün biri, istediği bir sözü yazıp asar. Hafta sonunda bir araya gelinir, herkes yazdığı sözü açıklar, üzerinde konuşur.

131.                  Çaylı çerezli sohbetler yapın, sofrada beraber daha uzun süre kalın.

132.                  Hikaye, fıkra veya olay okunur veya anlatılır, ondan sonuç çıkarılması istenir.

133.                  Evde ailece bir dergi çıkarılabilir.

134.                  Yazdıklarını dergilerde yayımlamak

135.                  En güzel hikaye ve en güzel okuma yarışmaları  olsun.

136.                  Evde bilmece, kelime, bilgi, kültür, dikkat ve düşünce oyunları oynatmak

137.                  Kelime bulma oyunu zıt, eş, kelimeleri bulma. Kelimenin son hecesiyle başlayan kelimeler bulma

138.                  Alfabenin her hangi bir harfini kullanmada konuşma oyunu oynamak

139.                  Bilmece bulmaca oyunları

140.                  İsim-şehir oyunu, çocukları kitap ve ansiklopedi karıştırmaya yönelten güzel bir oyundur.

141.                  Bilgisayarda bilgi ve kültür oyunları

142.                   Gittiğimiz yerlere şeker yerine kitap hediye götürebiliriz.

143.                  Her bayramda elimizi öpen çocuğun eline bir hediye kitap tutuştursak. Dergi, gazete aboneliği hediye etsek.

144.                  Düğün hediyelerinde kitaplık götürmek.

145.                  Yeni evlenenlere kitap ve dergi aboneliği hediye etmek

146.                  Belli sayıda kitap okuyan çocuk ödüllendirilir. Evde bu okumalar sonunda bir program düzenlenir, kitaplar hakkında bilgi verir, soruları cevaplandırır, taltif edilir.

147.                  Çocuğu televizyona teslim etmemeliyiz.

148.                  Televizyonda faydalı programlar tespit edilmeli, izlenecekse birlikte izlenilmeli, ölçü kaçırılmadan

149.                  Televizyonu kapatıp okuyabilmeliyiz

150.                  Kitap okuma emirle değil, onun istekli anında ‘sen oku ben dinleyeyim’ diyerek sevdirerek okutmalıyız.

151.                  Çocuklarımızı çerez ve meyve gibi şeyler yiyerek kitap okumaya teşvik etmemiz, alıştırmamız, fakat bunun için önce örnek olmalıyız.

152.                  Çocuğun elinde kitap gördüğünüzde ona iltifat edin, taltifte bulunun.

153.                   Televizyonda bazı programları kullanarak harita inceleme, atlas bakma, kitap okuma  yapılabilir.

154.                  Yolda giderken okunabilir.

155.                  Takvim yapraklarındaki yazılar kısa olduğu için çocuklara okutmak koyla olur.

156.                  Hastalık dönemlerinde kitap okuma fırsat olarak değerlendirilmelidir.

157.                  Okuma kampları oluşturmak,

158.                  Yolculukta volkmenden dinleme yoluyla kitaba yönlendirme

159.                   Fırsatsızlıklar içinde fırsat aramalı

160.                  Dinleme, okuma ve yazma kardeştir. Dinlemek okumaya yaklaştırır. Yazan ise okumaya daha çok ihtiyaç hisseder.

161.                  Not almaya teşvik edin. Okuduğu kitabın altını çizme, kenara not alma, işaretleme deftere veya bilgisayara yazma.

162.                  Günlük tutmak,  yaşadıklarını kağıda dökmek, onları okumayı sevmeye  götürür.

163.                  Üstlerinde küçük bir not defteri bulundurmaları, gördükleri veya duydukları güzel söz ve yazıları not almaları sağlanmalı

164.                  Düşüncelerini kelimelere dökmeye teşvik edin.

165.                  Bazı hoşlarına giden şiirlere nazire yazmalarını teşvik edin.

166.                  Kitap alışkanlığını kazandırmak için burada sayılan bir madde bile bazen yeter bile.

167.                  Çocuklarımızı kitapçılara götürmek, hoşuna giden kitapları almak

168.                  Kitap fuarlarını götürmek, alışverişe çıkarken çocuğu da götürmek, kitapçıya da uğramak

169.                  Çocuğa çarşıdan kitap aldırmak

170.                  Gideceği, gezeceği yer hakkında önceden bitli alması için kitap, vd. kaynakları incelemek

171.                  Birlikte kütüphaneye gitmek, ailece kütüphane gezileri düzenlemek

172.                  Okul kütüphanesini kullanmasını sağlamak

173.                  Evinize kültür ve sanat adamlarını davet etmek, toplantılar düzenlemek

174.                  Seviyeli insanlar ve seviyeli ortamlara girip çıkmak, sohbet ve konferanslara götürmek

175.                  Hanımların kendi aralarında evlerde  bir araya geldikleri günlerinde saatler süren o programın arasına 10-15 dakikayla sınırlı bir kitap okuma ve üzerinde sohbet ilave edilse daha güzel olur.

176.                  ‘Oku, düşün, görüş bildir’ sohbet toplantıları düzenlemek

177.                  Kitap okurken genelde her iki lop birlikte koordineli bir şekilde çalışmak zorunda kaldığından kitap okumak beyin loplarının dengeli gelişiminde en faydalı faaliyetlerdendir. Sol lopça takip edilen ve kavranan sözel kavramlar, sağ lopla tasvir edilir, şekil, imge ve yeni düşüncelere dönüştürülür, canlandırılır. Halbuki, televizyon izleme sağ lobu genelde pasif durumda bırakmaktır. Bu yüzden de beyin gelişimine pozitif bir katkı sağlamamaktadır. İnsanların yüzünü kolayca hatırlarken, ismin hatırlamada zorlanışımız sağ lobun öğrenmede sol lobtan ne derece etkin olduğunu gösteririr.

178.                  Öğrenme aklı zorlayan etkinliklerle başlar.Tehdit durumunda kilitlenir. Bu  bakımından öğretmen, müdür ve okulun diğer elemanları öğrenci için ‘rahatlatılmış uyanıklık’ durumu oluşturmalıdır.

ÖĞRETMEN YÖNÜNDEN

1.     Öğretmenin elinde kitap okurken görmeli çocuk.Okumayı seven ve kendisini sevdiren öğretmen olmalı

2.     Türkçe dersleri okumayı sevdirme, edebi zevk ve incelik kazandırma dersi olarak düşünülmeli,  bu anlayış içinde işlenmeli

3.     İyi kitaplar seçilmeli ve iyi bir sınıf kitaplığı olmalı

4.     Sınıf ve okul adına kermes düzenlenmeli, kitap hediyeleri sağlamalı, yayınevi ve yazarlardan, vakıf ve derneklerden yardım istemeli

5.     Kitap izleme Grubu’ oluşturulup, çocukların harçlıklarından keserek sınıfa kitap kazandırmalı. Bu kitaplar her hafta bir öğrenciye hediye edilir.

6.     Sınıfta kitaplar çocukların boyuna uygun hale getirilmeli. Çocuklar kitaplarla süreki haşir-neşir olmalı.

7.     Çocuklara  uygun kitapların tanıtımı ve listesi sunulmalı

8.     Bir yılda kitap okuma hedefi konulmalı ve yıl sonunda bu kadar kitap okuyan öğrenciler okul aile birliği tarafından ödüllendirilmeli

9.     Öğretmen elinde  derse her gün bir kitapla gelmeli ve kitabı tanıtmalı;kitap alırken nelere dikkat etmeli. Kitabın yazarını,adını, yayınevini, içeriğini, niçin önerdiğini, eğer romansa kahramanlarını ifade etmeli.

10.                       Kitap tanıtımı mümkünse yazarına yaptırılmalı

11.                       Sınıf kitaplığındaki her kitap için sınıf duvarlarında bir tanıtım köşesi oluşturulabilir.

12.                       Haftada iki saat ‘Okuma Saati’oluşturulmalı.Bu saatte herkes eline bir kitap alır okur,İkinci saatte ise okumalara ilgili değerlendirmeler yapar. Gerekirse iki saatin tamamı okumaya ayrılır. Bazen de okuma saati okulun kütüphanesinde de yapılmalı.

13.                       Bazen dersi kütüphanede yapmalı, kaynaklara ulaşma ve yararlanma yolları gösterilmeli.

14.                       Sınıfça yayınevleri ziyaret edilebilir. Röpotaj yapılabilir, fotoğraf çekilebiliri bunlar okulda sergi ve değerlendirme yapılabilir.

15.                       Sınıfça kitabevi, fuar, imza günlerine gidilebilir

16.                       Bir sınıf gazetesi çıkarılabilir.

17.                       Haftalık, aylık, dönemlik ve yıllık ‘En çok okuyanlar’ panosu hazırlanabilir.

18.                       Kitap raporları hazırlatilabilir. Bu raporda öğrenciler, okudukları kitabın kimliğini, kahramanlarını, içeriğini yazıyorlar. En çok kitap okuyana kitap hediye edilir. Takdir panosuna çok okuyanların ismini yazarak asmalı.

19.                       Kitap okuma ödevleri vermeli.

20.                       Her hafta bir kitap okutmak

21.                       5 kitaptan çok okuyanlar bir küme, 10 kitap okuyanlar bir küme şeklinde çok kitap okuyanlar kümeleri oluşturulmalı

22.                       İyi bir öğretmen, kendisini yavaş yavaş gereksiz kılabilen insandır.

23.                       Okumayan çocuğa dergi veya kitap hediye edilebilir.

24.                       Öğretmenin ilgi ve kitap hediye etmesi kitaba ilgi oluşturulabilir.

25.                       Öğrencileri kitap değiştirmeye ve hediyeleşmeye öğretmen teşvik etmeli

26.                       Özel  günlerde ve ziyaretlerde kitap hediye etmeli

27.                       Okumaya teşvik ve yönlendirmede (+), (-) ve yıldız verilerek yapılabilir.

28.                       Öğretmen, seçtiği eserleri sınıfta okumalı ve bir kitabın nasıl okunması gerektiğini örneklerle göstermeli.

29.                       Okumayı en heyecanlı yerinde bırakmak, devamını öğrencilere okumaları için tahrik etmek.

30.                       Her gün son dersin sonunda 15 dakika öğretmen kitap okur ve arkası yarın diyerek, kaldığı yerden ertesi gün devam eder.

31.                       Öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına göre kitap verip, kitaptaki kahramanlarla kendi yaşantılarının mukayesesini yaptırmak.

32.                       Dersleri masallaştırarak işlemek

33.                       Gerilimli bir serüven kitabıyla bir dizi film arasındaki ortak ve ayrılan noktaların belirlenmesi

34.                       İlgi, tehdit ve zorlamaların açamadığı kapıları açan bir anahtardır.

35.                       Küçük şiirler ezberletip dinlemek gerek

36.                       Haftada bir şiir ezberletilebilir.

37.                       İşlenecek konu ile ilgili bir şiir bulmaları veya yazmaları istenebilir.

38.                       Yetenekler dikkat edilmeli ve ‘Yazar olacaksın’ diyerek tahrik ve teşvik edilmeli.

39.                       Düşünce ve araştırmaya yönlendirilmeli, dersler düşünceye ağırlık verecek şekilde işlenmeli

40.                       Öğretmen bir konu vererek değişik kaynaklardan araştırmaya teşvik edebilmeli

41.                       Öğrenciler okuduklarının anlamları üzerinde düşünmeli

42.                       Öğrencilere,’Siz anne-babanın ve öğretmenlerinizin yerinde olsaydınız, çocuklara okumayı  sevdirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak için neler yapardınız?’ sorusunu yöneltip,sözlü ve yazılı görüşlerini almalı.

43.                       Özel günler için, öğrencilerin düşünüp araştırdıkları yazıları törenlerde okumaları, hatta anlatmaları sağlanabilir.

44.                       Kitaptaki bazı konulara yazarının dışında değişik çözümler getirme çabası içine girilebilir.

45.                       Okudukları bir kitap hakkında görüşlerini yazıp, yazarına ve yayınevine göndermeye teşvik etme

46.                       Yazarlarla röportaj yapma, bunu yazılı ve sözlü olarak sınıfta değerlendirme

47.                       Sınıfta beyin fırtınası yapılmalı

48.                       Seçkin bir kitabı bütün öğrenciler okur, inceler, sonra sınıfta değerlendirmesi yapılır.

49.                       Sınıftaki okuma ve değerlendirmeleri öğrenciler idare edebilir.

50.                       Her ay bir kitabın değerlendirmeleri sınıf önünde yaptırılabilir.

51.                       Özet yapma tekniğini öğretebilirsiniz.

52.                       Öğrencilerin bilgi ve değerlendirmelerini  yazacaklar şekilde yazmalarını sağlamalı, kitabı olduğu gibi aktarma değil

53.                       Sınıfta okunan hikaye yarıda bırakıp, devamını duygu, düşünce ve hayallerini devreye sokarak öğrencilerin yazmalarını isteyebiliriz. Sonra da yazılanları aslıyla karşılaştırabiliriz

54.                       Günlük tutmaya özendirmeliyiz.

55.                       Yaz tatilinde okuyacağı kitapları listesi verilebilir.

56.                       Okulda kütüphane ve okuma salonu oluşturulmalı

57.                       Eşe dosta kitap imzalatarak okul kitaplığına kitap kazandırılabilir

58.                       Veliler davet edilerek kitap etkinlikleri yapılabilir.

59.                       Kayıt sırasında öğrenciyle anlaşma, belli zamana kadar şu kadar kitap seçip okuması sağlanmalı ( Kitaplar o sırada velinin yanında seçilerek, anlaşılan zamana kadar okumak)

60.                       Derse başlamadan önce öğrenci, öğretmen, okul idaresini ve bütün çalışanların katılacağı yarim saatlik, yirmi dakikalık bir okuma yaptırılabilir.

61.                       Hafta sonundaki son ders, okuldaki idareciler, personel, öğretmen ve öğrenciler için Okuma saati olarak değerlendirilebilir.

62.                       Okuduğu kitabı bitiren öğrencinin adı, kağıttan yaprak veya meyvenin üzerine yazılır, çocuklar okudukça ağaçları renklenir

63.                       Okuna kitaplarla ilgili test yapılır

64.                       Sınıf veya okul çapında yapılan kitap okuma yarışmalarında hedefi yakalayan öğrencilere Başarı Belgesi ya da İyi Okuyucu Belgesi verilebilir.

65.                       Panoda öğrenciler tarafından hazırlanmış kitap tanıtımı yapılabilir. İlgili kitap da yanına konabilir.

66.                       Öğrencileri okumaya yöneltecek güzel söz, atasözü görülecek yerde teşhir edilebilir.

67.                       En çok okuna kitaplar listesi panoya asılabilir, yazarı okula davet edelebilir.

68.                       Okul kantininde kitap satılmalı

69.                       Edebiyat günleri oluşturulmalı

70.                       Okuma Haftası ve ayı kitap tanıtımları yapılabilir.

71.                       Okul idaresinin desteğiyle belirli zamanlarda çok kitap okuma, güzel okuma, güzel yazma, güzel konuşma, şiir yazma,, güzel şiir okuma, ezbere çok şiir okuma yarışmaları ve kitaplar hakkında değerlendirme türü yarışlar  yapılabilmeli.

72.                       Okul çok bir panoda aylık dergi çıkarabilmeli

73.                       Okular arasında bilgi, kültür, edebiyat konulu diyaloglar ve ortak etkinlikler yapabilir. Ortak dergiler çıkarılabilir. Kardeş okul, kardeş sınıf, kardeş öğrenci seçimleri yaparak, bunlar arasında kitap değişimleri sağlanabilir.

74.                       Okul bahçesinde ağaçların altında kitap okunabilir.

75.                       Kitap okuma kampları düzenlenebilir.

76.                       Sınıf ve okulca kütüphaneler, okul kütüphaneleri, tarihi eser, müze, çeşitli fuar, turistik mekan, bilimsel kuruluşlar hakkında geziden önce çeşitli kaynaklardan bilgi alınabilir.

77.                       Okumayı sevdirme ve okuma alışkanlığı kazandırma seminerleri verdirilebilir.

78.                       Öğretmenler arasında kitap okuma ve okumayı sevdirme proje yarışmaları yapılabilir.

79.                       Her öğrencini her ay bir şiir ezberlemesi sağlanmalı, yıl sonunda şölen düzenlenebilir.

80.                       Oku okuma öncelikli olmalı, imkanlar oluşturulmalı, okul kütüphanesi velilere de açılmalı

81.                       Her mahalle ve semt ve köye en az bir kütüphane kurulmalı

82.                       Her şehirde sık sık kitap fuarları düzenlenmeli

83.                       Her belediye çocuk meclisleri kurmalı

84.                       Şehrin en güzel yerine kitap okuma parkları yapılmalı

85.                       ‘Al götür, oku getir’ kitap salonları açmalı

86.                       Çocuğun topluma sunduğu bir etkinlik onun yeteneklerini geliştirmede tetikleme görevi görebilir.

87.                       Şiir ezberlerken her tekrarda yeni faydalı şeyleri keşfetmek gerekir. Yoksa tekrar ede ede eşek bile öğreniyor.

88.                       Her çocuğun bir hobisi olmalı.

89.                       Ne kadar çok TV izlerseniz kendinizi geliştirmeniz o kadar güçleşir.

90.                       Soyut ve somut bir problemi belli bir sürede çözme yeteneğini geliştirmek için okumak gerekir.

91.                       İnsanın psikomotor güçleri başka deyişle akıl ve ruh sağlığı melekeleri sekiz tanedir. Zeka, muhakeme, hafıza, dikkat, orientasyon (şuur), idrak (algı), teessüriyat (Affektivite, duygusallık), irade. Bu yüce  ve pek değerli yetenekler vasıtasiyle insan hayatını en iyi bir şekilde değerlendirebilmelidir. Bu motorların başlıca gıdası bilgidir.

92.                       Çocuk gördüğünü, duyduğunu söylemek, uygulamak ister, bu unutulmamalıdır.

93.                       Okuma zevki, sanat zevki, topluma hizmet etme zevki, düşünme ve anlama zevki, idealin, yaşama amacının doğru olarak belirlenmesi ve yönde çalışılması, iyi bir boş zaman faaliyeti, yarı meslek ağırlığında boş zaman faaliyetlerinin hobinin elde edilmesi vd. çok lüzumlu ve gerekli ve faydalıdır.

94.                       Televizyonlar en çok çocukları, daha sonra ev kadınlarını etkilemektedir.

95.                       Çocuklar, daha 2,5 aylık iken sırf resimleri bulunan kitapları gösterip okuyormuş gibi yorumlar  yapmanın, bir süre sonra da gerçekten onlara kitap okumanın çok faydalı olacağını, kelime hazinelerinin gelişmesiyle birlikte zekalarının gelişeceğini, lise ve üniversite çağlarında bunun onların güçlerini de fevkalede yükselteceğini anlarız.

96.                       Çocuklarınıza vaktin ‘çok az’ ama yapılacak işlerin ‘çok fazla’ olduğu bir dünya  hayatıyla baş başa  kalabilecekleri ortamları, büyümeden haber verin.

97.                       Çocuklarınızın hiç olmazsa bir hatıra defteri olmasını temin edin.

98.                       Çocuklarınızın ‘daima okuma isteği’ içerisinde olabilmeleri için samimi gayretlerde bulunun.

99.                       Çocuklarınızla yolculuk yaparken, yanınızda gideceğiniz yerleri anlatan kitap vs. şeyler bulundurmayı unutmayın. Yol boyunca rastladığımız her panoyu okutmaya çalışınız. Özellikle tarihi ve anlamlı panoyu okutmadan geçmeyin.

100.                  Siz anneler, sizin veremediğiniz terbiyeyi; ne okul ne de cemiyetten çocuklarınız hiç alamazlar.

101.                  Bir babanın çocuğuna verebileceği en mühim iki şey, sevgi ve zamandır.

102.                  Anne ve baba, kendilerinin yapmadığı şeyleri, evladından beklememelidir.

103.                   

ANNE BABANIN HATALARI ÇOCUKLARA TESİR EDER

Ahmediye ve Enverul Aşıkın isimli meşhur iki eserini yazarları, Ahmet Bican ve Mehmet Bican isimli  iki kardeştir. Bunlardan birisi camide vaaz veriyor ve Hızır Aleyhisselam’dan bahsediyorumuş. Bir ara kardeşi de camiye girmiş ve vaazı dinlemeye başlamış, dinlerken bir ara gülmüş. Buna bozulan kardeşi durumu annesine anlatmış.

         Kardeşi de, ‘Hızır camide iken haberi olmadığına güldüm’ der. Bu duruma vaaz veren sevineceğine üzülür. Sebebini annesine sorar. Anne düşünüp; ‘Evladım, ne size hamileyken ve ne de sizi emzirip büyütürken kötü bir şey yapmış değilim. Asla böyle bir şey yapmadım. Ancak seni sadece bir defaya mahsus olmak üzere abdestsiz emzirdim.Senin Hızır Aleyhisselam’ı görmemenin sebebi olsa olsa budur,’demiş.

 TESİR 2

Bayezid Bestami Hazretleri ilk zamanlar ibadetten lezet alamazmış. Bunu bir gün annesine açmış:

-         Anneciğim ben yapmış olduğum ibadetlerden tat alamıyorum. Sebebi ne olabilir? Bir düşün, bana hamileyken ve emzirdiğin zamanlarda haram bir şey yemiş veya bana yedirmiş olmayasan. Sen öyle bir şey  yapmışsan senden bana tesir eder, demiş

-         Evladım, sana hamile olduğum zaman bir gün evin damına çıkmıştım. Orada bir kabın içinde bir miktar peynir vardı. Başka bir komşumuza aitti. Aşeriyordum. Dayanamadım bir parça koparıp aldım.

-         Bestami sepep bu olabilir, git helalık dile. Helalık aldıktan sonra Bestami’de ibadet etme zevki başlar.

TESİR 3

İstanbul’un Vefa semtine adını veren Şeyh Vefa Hz.’lerinin yaramaz ve haşari bir oğulları varmış. Bu her gördüğü tulumu delermiş. Babasına söylemişler. Buna hayret eden Şeyh Hazretleri,  hanımını çağırıp:

-         Hanım, durum bundan ibarettir. Senin veya benim bir  hatamız var ki, bizim çocuğumuz bunu yapıyor. Düşünelim, bakalım ne hata işledik de avladımız böyle yapıyor., demiş. Düşünmüşler ve sebebini bulmuşlar. Hanım demiş ki:

-         Efendi, ben bu çocuğa hamile olduğum ve aşerdiğim zaman, bir gün komşumuzun evine gitmiştim. Komşu kadın diğer odadaydı. O sırada bir nar gördüm.. Canım çok çekti. Elimdeki iğneyi nara batırdım ve narın suyunu emdim. Olsa olsa sebebi budur, demiş.

Helaleşince çocuğa ‘Evladım öyle yapma’diye bir  tenbihe ihtiyaç kalmadan, o eski yaramaz çocuk su tulumlarını delmez olmuş.

İLİM Mİ ÜSTÜN AMEL Mİ?

İlim, bilmek demektir. Bilmeden hiçbir şey yapamayız. İlmin de gereğini yapmazsak hiçbir işe yaramaz.

     İki kardeş varmış. Biri alim, biri derviş. Alim olan, ilmiyle mümkün olduğu kadar amel etmeye uğraşırmış. Diğeri ise ilme o kadar önem vermez ve ‘Mühim olan ibadettir’ dermiş.  Bir gün cahillikte israr eden:

-         Ben bundan 10 sene önce bir fareyi bilmeden öldürdüm. Çok pişman oldum. O pişmanlıktan dolayı 10 senedir, onun ölüsünü sarığımda taşıyorum.

Diğer kardeşi demiş ki:

-         O halde 10 senelik namazını kaza etmen lazım. Çünkü sarığında leş taşımışsın. Onunla namaz kılmak caiz olmaz.

PEYGAMBERİMİZ’İN SEVİNDİRDİĞİ ÇOCUK

Bir sabah peygamberimiz, yolda giderken oynayan çocuklar görür. Bütün çocuklar oynamakta fakat bir tanesi üzüntülü bir şekilde diğerlerinden ayrı bir tarafta bulunmaktadır. Üzerindeki elbise de yırtık pırtıktır. Peygamberimiz çocuğa yaklaşır sorar:

-Evladım bu halin nedir? Niçin üzüntülü ve ağlamaklısın?

Peygamberimizi tanımayan çocuk:

- Amca, beni yalnız bırak. Benim babam peygamber ile savaşırken şehit oldu. Annem başka bir adamla evlendi. O adam da beni kabul etmiyor. Şimdi yiyecek-içecek bir şeyim ve kalacak bir yerim yok. Anası babası olan bu çocukların hallerini gördüm de kederlendim onun için ağlıyorum.

Peygamberimiz çocuğun elinden tuttu ve dedi ki:

-         İster misin, senin baban ben olayım. Annen Aişe olsun, Fatıma kız kardeşin, Ali amcan olsun?

Bunun üzerine konuşan zatın peygamber olduğunu anlayan çocuk:
- Nasıl istemem Ya Rasulüllah. Dedi

Hz. Peygamber onu evine götürdü; yedirip içirdi. Güzelce giyindirdi. Üzüntüsü giden çocuk sevinç içinde diğer çocukların yanına gitti. Biraz önce üzüntü içinde gördükleri bu çocuğun neşeli haline şaşıran diğer arkadaşları:

-         Sen biraz önce böyle değildin. Sana ne oldu? Dediler. Çocuk:

-         Açtım, doydum, çıplaktım giyindim, babam yoktu Rasulüllah babam oldu, Aişe annem, Ali amcam, Fatıma kız kardeşim oldu, diye meseleyi anlattı. Bunun üzerine buna gıpta eden diğer çocuklar:

-         Keşke bizim de babamız da  şehit olsaydı da, bizim babamız Hazreti Rasulüllah olsaydı, dediler.

Peygamberimiz vefat edince bu çocuk’İşte esas şimdi tam yetim kaldım’ diye başına toprak saçıyordu. Sonra Ebubekir Efendimiz himayesine almıştır.

Eskiler dermiş ki ‘Annesi babası olmayana yetim denmez.Esas yetim ilim ve edepten mahrum olan kimsedir.’

OKUNAN İLMİN HAZMEDİLEMESİ LAZIM

Kervanla yola çıkan İmamı Gazali yolda eşkiyalara soyulur.

-Ne olur onları almayın. Ben onları senelerimi vererek elde ettim. Onlar sayesinde ilim sahibi oldum. Zaten sizin işinize de yaramaz. Eşkıya reisi güler ve der ki:

-Sen nasıl ilim sahibisin ki, elinden defterlerin alındığı zaman sende ilim namına bir şey kalmıyor. Ve ders notlarını geri verir. Gazali’nin ağırına gider, okuduğunu deftere değil, zihnine yazar.



Bugün 23 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol